4 Ekim 2011 Salı

BUNYAN HALILARININ PAZARLANMASI


Türkiye'de son yıllarda el sanatlarına önem verilmeye başlanmıştır. Fakat geleneksel ürünlerin özellikle son dönemde önem kazanması, ülkedeki gelişmenin doğal sonucundan dolayı değil, batı özentisinden ve oradan gelen talepten kaynaklanmaktadır (Kahveci 1998:387).

Türk el halılarının turizm açısından önemi göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Çağdaş toplumların monoton bir endüstriyel toplum yapısından sıkılarak sanata tarihe ve etnografyaya yönelmeleri ülkemizi de etkilemiştir. Özellikle dumansız sanayi olarak nitelenen turizmin ülke ekonomilerine etkilerini artırmak için yapılan hamleler de el sanatlarının hediyelik eşya olarak gündeme gelmesine neden olmuştur (Altuntaş 1998:1-4). Bu bağlamda halı, geleneksel el sanatları içerisinde ön plana çıkmıştır.

Halıcılık, zaman, bilgi, kültür, deneyim ve sermaye gerektiren bir iş kolu olmakla birlikte, gizli işsizliği önlemesiyle de sosyal ve kültürel hayatımız, aile yapımız yönünden de büyük önem taşımaktadır. Halıcılığın geri kalmış bölgelerin kalkınmasında büyük bir önemi bulunmaktadır. Türkiye açısından gerek ekonomik gerek tanıtım açısından bu kadar büyük öneme sahip olan el halıcılığının karşılaştığı en önemli sorun pazarlama sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Son zamanlarda gelişmekte olan ülkelerdeki teknoloji, üretim ve pazarlama tekniklerindeki hızlı değişim "halıcılık sektörünü" de etkilemiştir.

Araştırma yöremizde halıyı tüccarlar dokutmakta ve pazarlama işini de iç ve dış ticarete yönelik olarak onlar üstlenmektedir. Bu tüccarlar pazarlama konusunda yeterli eğitime ve donanıma sahip olmadıkları için büyük işletmeler kadar başarılı olamamaktadır.

İhracat Genel Müdürlüğü AR-GE ve Değerlendirme Dairesi 2006 yılı Ocak-Aralık dönemi ihracatının genel ve sektörel değerlendirilmesi raporuna göre; Türkiye'nin halı ihracatına baktığımızda,  halı sektörü, 2006 Ocak-Aralık

döneminde 745 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Geçen yılın eş döneminde gerçekleştirilen 570 milyon dolarlık rakam dikkate alındığında dolar bazında % 11,2 düzeyinde bir artış olmuştur. Halı ihracatının Türkiye'nin genel ihracatından aldığı pay % 0,9 olarak gerçekleşmiştir.
2005     yılında halı ihracatımızda % 21,7 pay alan Ortadoğu ülkeleri, 2006 yılında % 22 pay ile en çok halı ihracatı yaptığımız ülkeler grubunu olmuştur.

Makine halısı ihracatı 634,3 milyon dolar olup, geçen yılın eş dönemine kıyasla ihracat artışı oranı % 15,9 dur. Makine halısı ihracatında Ortadoğu ülkeleri toplam aldıkları % 24,8 oranındaki pay ile en büyük pazar olma özelliğini korumaktadır. Makine halısı ihracatında bütün ülke gruplarına yapılan ihracatta artış kaydedilmiştir. En yüksek artış oranı % 93,8 ile Afrika ülkeleri grubunda gerçekleşmiştir.

El halısı ihracatı 2006 yılının Ocak-Aralık dönemi itibarıyla 110,7 milyon dolar değerinde gerçekleşmiş olup, geçen yılın eş dönemine kıyasla ihracat % 9,9 oranında azalmıştır. El halısı ihracatında OECD ülkeleri toplamdan aldığı % 28,8'lik pay ile en büyük ve önemli pazardır. En çok el halısı ihracatı ABD'ye yapılmıştır. AB ülkelerinin toplam el halısı ihracatından aldığı pay ise % 14,9 olarak gerçekleşmiştir.


AB ülkelerine yapılan el halısı ihracatında yüksek oranlı düşüş söz konusudur.
2006     yılının Ocak-Aralık döneminde geçen yıla göre el halısı ihracatı % 35 oranında düşmüştür. Bu düşüş de en etkili ülkelerden birisi Almanya'dır. El halısı için geleneksel pazar olan Almanya'ya yapılan ihracat ciddi boyutlarda düşüş eğilimi göstermektedir. 2006 Ocak-Aralık döneminde, 2005 eş dönemine göre % 78,7 oranında azalmıştır.

2006 yılında en fazla makine halısı Suudi Arabistan'a, en fazla el halısı ABD'ye ihraç edilmiştir.

Verilen rakamlardan da anlaşılacağı gibi Türk halıcılık sektörü makine halısı bazında ihracat kapasitesini artırırken, el halıcılığı ise her geçen gün kan kaybetmeye devam etmektedir. 1990'dan sonra Türkiye genelinde ve Kayseri'de makine dokumacılığında hızlı bir yükselme yaşanırken, el dokuma halı imalat ve ticaretinde hızlı bir azalma yaşanmıştır. Bu azalmanın ana nedeni makine halılarının ucuz olması ve tüketicinin tercihini bu yönde kullanmasından kaynaklanmakla birlikte asıl sorun pazarlama sorunudur.

El halıcılığını ihracatındaki bu büyük düşüşün altında tekstil sektörü başta olmak üzere birçok alanda dünyayı tehdit eden kalitesiz Çin mallarının büyük etkisi vardır. Çinliler dünyada önemli bir değere sahip olan Türk el halılarının motiflerini taklit ederek, çok düşük fiyatlara bu halıları dünya pazarına sunmaktadır. Bünyan'da ipek halının m2 si 900 dolara mal edilirken, Bünyan halılarının benzerlerini ancak daha kalitesiz olanlarını Çinliler 600 dolara satmaktadırlar. Hatta ülkemizdeki birçok üretici firma ucuz işgücü nedeniyle Türk halılarını yurt dışında dokutturmaktadır. Böylelikle geleneksel Türk el halısı üretimi yurt dışına yönelmektedir.

Türkiye'deki halı üretiminde emek gideri aylık yaklaşık 100-110 $ civarındayken Hindistan, Çin, Nepal gibi ülkelerde işçilik ücreti aylık 20-25 $ civarındadır. Ucuz emek giderleriyle dokutulan halılar daha sonra Türkiye'ye getirilerek, Türk halısı adı altında yurtdışına gönderilmekte ve turistik yörelerde bu kalitesiz halılar kaliteli halılarmış gibi satılmaktadır. Bu kandırmaca sonucu Türk halıları hakkında yurtdışında yapılan olumsuz propaganda ve turistlerin kendi ülkelerinde halı satıcılarımız hakkında yaptıkları şikâyetler de halı pazarlarının kaybedilmesinde önemli bir unsur olmuştur (ATO, 2003).

Halı Bünyan'ın merkezinde ve köylerinde dokunmaktadır. Burada dokunan halılar bölgenin; Niğde, Bor, Kırşehir, İsparta, Burdur illerinde bulunan halı pazarı ya da İstanbul, Denizli, Antalya, Nevşehir, Muğla, Aydın, Afyon ve İzmir illerinin sınırları içinde inşa edilmiş olan halı çiftliklerine sahip olmaması nedeni ile pazarlama sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır (Özdemir 1996:43-48).

Günümüzde toplumlar, çağı izleyen bir gelişim ve değişim içindedir. Bu gelişim, dolayısıyla beraberinde getirdiği değişim, toplumların kültürlerine de yansımaktadır. Bu anlamda kültürün toplumsal dinamiklerine bağlı bir değişim, olumlu izlenim olarak değerlendirilebilir. Ancak günümüz Türkiye'sinde bu gelişim ve değişimine, kültürel anlamda pek doğru oluştuğu söylenemez. El sanatı ürünlerinin üretimi ise geleneksel işlevleri dışında, turizmin talep ettiği yönde gelişmektedir. Bu anlamda üretimi yapılan el sanatı ürünlerin bir bölümü, geleneksel ürünlere yeni görünümler kazandırarak ya da işlev değiştirilerek yapılırken, bir bölümü de yeni tasarımlar olarak piyasaya sürülmektedir (Öztürk 2000:116).

Araştırma yöremizde de ihraç edilecek olan halılar yörelerin veya ülkelerin talebine göre dokutulmaktadır. Her yörenin hatta her ülkenin desen ve renk tercihleri farklıdır. Yörelerin ve ülkelerin halı beğenileri sosyo-kültürel yapılarına, zevklerine paralel olarak birbiriyle bağdaşmamaktadır.

Adana'da kırmızı rengin ağırlıklı olduğu göbekli, canlı halılar tercih edilirken İzmir'de daha uçuk renklere sahip ince çiçekli (emprime) halılar tercih edilmektedir.

Almanlar halıda sarı rengi sevmedikleri için Almanya'ya ihraç edilecek halılarda sarı renk kullanılmaz veya İngilizler evlerine ayakkabılarıyla girdikleri için çabuk kirlenebilecek renklerden ziyade koyu renkleri tercih ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder